16 Haziran 2025 Pazartesi
Doç.Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU: "Mali disiplin önlemleri ekonomi parametrelerine olumlu yansıyor"
Trakya'da uyuşturucu tacirlerine büyük darbe
120 bin TL'lik telefon nöbeti! Geceden kuyruğa girdiler
AK Parti duyurdu: 3 ilin başkanı değişti
15 yıllık husumet vardı... Kıraathanede kanlı buluşma | son dakika haberleri | Son dakika haberleri
17 saatlik kurultayda Özel'in A Takımı fire vermedi! 'Hayal kırıklığım' dediği isim de listede
Adana’nın Feke ilçesi Paşalı Mahallesi’ndeki köy kahvesinde, iddiaya göre 15 yıldır aralarında husumet bulunan M.T. (55) ile Bayram Acar (62) karşılaştı. İkili arasında çıkan sözlü tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü.
AA’daki habere göre M.T, tartışmanın büyümesi üzerine yanında taşıdığı bıçakla Acar’ı, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakla yaraladı. İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.
Ağır yaralanan Acar, ambulansla Kozan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İlk müdahalenin ardından Adana Şehir, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Acar, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Jandarma ekipleri, olayın ardından kaçan katil zanlısı M.T’yi yakaladı. Gözaltındaki zanlının işlemleri ile soruşturma sürüyor.
Malatya’da ilginç bir olay yaşandı. Turgut Özal Bulvarı’nda, kavşakta görev yapan trafik polisine kargalar saldırdı.
DHA’daki habere göre kendisine doğru hızla hamle yapan kargaları gören trafik polisi, kargaları kovalamaya çalışsa da çabası yetersiz kaldı.
Zor anlar yaşayan polis, ekip otosuna binerek kargaların saldırısından kurtuldu.
O anlar, çevredeki bir kişi tarafından cep telefonu ile kayda alındı.
İstanbul Ataşehir’de kan donduran bir olay meydana geldi. İnönü Mahallesi’nde yaşayan Bekir Kor, yaklaşık 7 ay önce 4 yaşındaki kızının vücudunda çizikler ve morluklar olduğunu fark etti.
DHA’daki habere göre çocuğun sürekli, ‘Annem beni dövüyor’ demesi üzerine eve gizli kamera yerleştiren Bekir Kor, Cezayir asıllı eşi Hafsa O.’nun kızına şiddet uyguladığı anları kaydetti.
Görüntülerle birlikte savcılığa giderek suç duyurusunda bulunan baba Bekir Kor, eşine karşı boşanma davası da açtı. Bu süreçte evi terk eden Hafsa O., 5 ay boyunca iletişim kurmadıktan sonra çocuğunu görme bahanesiyle Bekir Kor’u aradı.
Çocuk annesiyle vakit geçirirken su almaya gittiğini söyleyen Bekir Kor, 4 yaşındaki kızı alan anne Hafsa O.’nun sokağa birlikte geldiği kişilerle birlikte lüks bir araca binerek kaçtığını iddia etti.
Eşinin, cumhuriyet savcılığı tarafından gönderilen tebligatı gördükten sonra çocuğu kaçırdığını iddia eden Bekir Kor, tüm yasal haklarını kullanacağını söyledi.
Kızına ve eşine ulaşamayan baba Bekir Kor, “Çocuğuma şiddet uyguluyormuş. Ben akşam eve geldiğimde çocuğumun suratı morarmıştı, yaralar vardı. Sorduğumda bana, ‘Kendisi düştü. Oynarken düştü’ falan diyordu.
Sonra sosyal medya hesaplarındaki yazışmalarında arkadaşlarına övünerek çocuğu nasıl dövdüğünü anlattığını gördüm. Yazışmalarında çocuğu evde yalnızken dövdüğünde ağlamadığını, sadece korktuğunu ama evde ben varken çocuğun ağlayarak benim yanıma geldiğini anlatmış.
Ben de Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne başvuru yaptım. Onlar geldiler, 2 dakika görüşüp, gittiler. Sonra da bir şey takmadı. Bunun üzerine ben de eve kamera taktım ve bu görüntüler ortaya çıktı. Benim önümde bile dövdüğü oluyordu. Çocukta darp izi vardı tabii ki, ama her sorduğumda, ‘Düştü’ diyordu. Bu görüntüler ortaya çıkınca kendisinin çocuğa şiddet uyguladığı kesinleşti” dedi.
Eşinin çocuğunu kaçırdığını söyleyen Kor, “Ben bu görüntüler üzerine suç duyurusunda bulundum ve boşanma davası açtım. O süreç devam ediyor. Benden ve çocuğumdan uzak olması için tedbir kararı çıktı. Ben suç duyurusunda bulunduktan sonra eşim evi terk etti ve 5 ay gelmedi. Sonra savcılık dava açtı. Tebligat gelince, ertesi gün, çeteleri de arkasına alıp geldi. Çocuğu görmek istediğini söyledi. Ben o çeteyi görmemiştim. Buradaki sokakta çeteyi gördüm, lüks bir ciple bekliyorlardı. Ben markete girip, su aldım. Çocuk eşimin yanındaydı. Marketten çıktığımda çocuğu o lüks cipe bindirmişler, kaçıyorlardı. Meğer çocuğu kaçırmak için gelmişler” dedi.
Savcılığa tekrar müracaat edeceğini söyleyen Kor, “Ben çocuğumdan 4-5 gündür haber alamıyorum. Eşim ortada yok. Sırra kadem bastı. Çocuğumun hayatından endişeliyim. Çünkü çocuğum onu yıllardır şiddete ve istismara maruz bırakan kişinin yanında. İkisinin de nerede olduğunu bilmiyorum. Yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Yarın, savcılığa tekrar müracaat ederek sokaktaki kamera kayıtlarını talep edeceğim. O kaçırma anı olurken tanık olanların dinlenmesini de talep edeceğim” dedi.
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası’ndan (PÜİS) 29 Mayıs’ta yapılan açıklamaya göre, akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin 2 Haziran’a kadar, gerekli kayıt ve başvuru işlemlerini yapıp istasyonlarına taşıt tanıma okuyucu cihazı ve tabanca iletişim modüllerini taktırmaları ve bu donanımların yeni nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazlara iletişimini yaptırarak UTTS üzerinden fiilen akaryakıt satışına başlamaları gerekiyordu.
Taşıt Tanıma Birimi (TTB) zorunluluğu getirilen taşıtlar için UTTS kapsamında düzenlenmeyen belgeler, vergi kanunları bakımından düzenlenmemiş sayılacak.
Öte yandan, kanun kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara 1 Temmuz itibarıyla, benzin veya motorin dışındaki bir yakıt türüyle çalışan taşıtlardaki depolar için 31 Aralık tarihine kadar TTB taktırılması gerekiyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş, dış satışlara ilişkin yeni düzenleme konusunda da bayileri uyararak, “Dış satışlara sınırlama getiren ve 1 Ocak’ta yürürlüğe giren düzenleme vatandaşlarımızı da yakından ilgilendiriyor. Daha önce dökme yakıt kullanan araçların çok büyük bir kısmı artık istasyonlardan yakıt almak zorunda. Aksi takdirde aldıkları yakıtların bedellerini gider olarak kullanamayacaklar. Meslektaşlarımın bu konuda nihai tüketici olan müşterilerini bilgilendirmeleri, vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamamaları için önemli” ifadelerini kullandı.
* Haberin görseli Shutterstock’tan servis edilmiştir.
Yazın başlamasıyla birlikte iş yerlerinde yıllık izin kullanımları da bu aydan itibaren yoğunlaşmaya başlayacak. Tatil sezonunun öncesinde, kanunda yer alan ancak fiilen uygulanmayan izin ücretlerinin peşin ödenmesi konusunda Yargıtay’dan çok önemli bir karar geldi. Karara geçmeden önce mevzuatı özetleyelim.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
İşçi ücretleri, bireysel veya toplu iş sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa her ayın sonunda ödenir. 4857 Sayılı İş Kanununun 57’nci maddesine göre ise işveren yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini işçinin izne başlamasından önce peşin ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Peşin ödenecek veya avans olarak verilecek tutar hesaplanırken fazla çalışma ücreti, prim ve sosyal yardımlar dikkate alınmaz. Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.
İzin ücretini yasaya aykırı şekilde ödemeyen veya eksik ödeyen işverene 2025 yılında her işçi için 3.837 TL idari para cezası uygulanır.
Bu hüküm aslında 1475 Sayılı Eski İş Kanunundan beri mevzuatta yer almakla birlikte tam olarak uygulanmıyor. Şikâyet konusu olursa işveren hakkında idari para cezası veriliyor.
İZİN ÜCRETİ PEŞİN ÖDENMEYEN İŞÇİLER İSTİFA EDİP DAVA AÇTILAR
Yargıtay’ın son kararına konu dosyaya göre, İzmir’de iki işçi izne çıkarken izin paralarının peşin ödenmemesini gerekçe göstererek iş sözleşmelerini feshederek işten ayrıldılar ve işverenden kıdem tazminatı ödenmesini talep ettiler. İşveren, kıdem tazminatı ödemeyi kabul etmeyince de mahkemeye başvurdular.
İSTİNAF MAHKEMELERİNDEN İKİ FARKLI KARAR ÇIKTI
İşçilerden birinin davası istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinde görüldü. İstinaf mahkemesi, işverenin işçiye yasal hakkından fazla olacak şekilde 49 gün yıllık izin kullandırdığını, her ne kadar İş Kanununda izin ücretinin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilse de işçinin izne çıkarken ücretin peşin ödenmesi talebinde bulunmadığı, haklı fesih iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle işçiyi haksız buldu.
Diğer işçinin davası ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinde görüldü. İşveren, işçinin 11 yıldır iş yerinde çalıştığını, ne önceki dönemlerde ne de son izin döneminde izin ücretinin peşin ödenmesi talebinde bulunmadığını, iş dünyasında gazeteci ve memurlar dışında izin öncesi peşin ödeme uygulaması olmadığını, işçinin asıl amacının başka bir iş bulduğu için işten ayrılmak olduğunu savundu. Ancak istinaf mahkemesi, kanunun emredici hükmüne rağmen işçinin yıllık izne ilişkin ücretinin kanun tarafından belirlenen sürede ödenmemiş olması nedeniyle işçinin iş akdini feshinin haklı olduğu yönünde karar verdi.
UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İÇİN YARGITAY’A BAŞVURU YAPILDI
İki ayrı istinaf mahkemesinin birbiri ile çelişen kesin nitelikteki kararları üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu, söz konusu kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtay’a başvurdu.
Dosyaları inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (10 Mart 2025 tarihli, Esas No: 2025/2024, Karar No: 2025/2487) kararında, işçiye yasal hakkından fazla izin kullandırılmış olmasının yıllık izin ücretinin mutlak emredici nitelikte olan İş Kanununun 57’nci maddesine göre izin başlamadan evvel peşinen veya avans olarak ödenmesi yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı belirtildi. Kanunun 24/II – (e) maddesine göre işveren tarafından işçiye ücretinin kanun hükümlerine uygun olarak ödenmemesi ve çalışma şartlarının uygulanmamasının haklı fesih sebebi olduğu belirtilen Yargıtay kararında, “Yıllık izne ilişkin ücretin, yıllık izne ayrılmadan evvel işverence peşin ödenmediği gerekçesiyle yapılan fesih haklı nedene dayalıdır” denildi.
Kararda, iki istinaf mahkemesi arasındaki uyuşmazlığın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay kararı oybirliğiyle alındı.
HAKLI FESİH YAPAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALIR
İşçi iş akdini haklı olarak feshetmesi halinde davayı açtığı tarihten itibaren işleyen faiziyle kıdem tazminatını alır.
Yargıtay kararında dikkat çeken önemli ayrıntı işçi izin ücretinin peşin ödenmesini veya avans olarak verilmesini talep etmese bile işverenin ödemeyi yapması gerektiğidir.
ÜCRETİNİ PEŞİN ALANLARA İZİN PARASI ÖNCEDEN ÖDENMEZ
Basın İş Kanununa tabi iş yerlerinde ücretler peşin ödeniyor. Bazı işletmelerde de işçinin ücreti ayın başında peşin ödeniyor. Ücretin peşin ödendiği işyerlerinde yıllık izin ücreti de peşinen ödenmiş olduğu için İş Kanununun 57’inci maddesi uyarınca izne çıkarken işçiye ayrıca izin ücreti ödenmesine veya avans verilmesine gerek bulunmuyor.