İBB’ye yönelik terör soruşturmasında tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle hakkında ev hapsi kararı verilen Mahir Polat, yaptığı ilk açıklamada “Herkesi çok seviyorum. Bu memleketin vicdanı bitmemiş” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve Resul Emrah Şahan ile Mahir Polat’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Mahir Polat’ın, sağlık durumu nedeniyle, “konutu terk etmemeyi” içeren adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Cezaevi çıkışı açıklama yapan Polat, “Dinlenmem lazım. Çok yorgunum. Herkesi çok seviyorum. Bu memleketin vicdanı bitmemiş. Bu toprakların insanına hem çok güveniyorum hem de çok seviyorum.” dedi.
Evinin önünde kendisini bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mahir Polat şunları söyledi: “Evinin önünde kendisini bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mahir Polat, “Destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Tüm sevdiklerim, tüm dostlarım orada. Bu insanın duygusunun başka bir şekilde sınandığı bir an oluyor. Türk milletinin vicdanla her zorluğun üstesinden geleceğini biliyorum. Bu sadece bir parti, bir zümre, bir siyaset meselesi değil. Bu hakikaten Türkiye’nin vicdanlı insanlarının her zümreden, her partiden, Türkiye’nin daha huzurlu, daha kardeşçe, daha birbirini anlayan ve bunun için çabalayan gençlerinin yan yana geleceği bir Türkiye’nin özlemi. Ben her şeyin daha iyi olacağına gerçekten, kalpten inanıyorum.
Memleketin vicdanına hep inandım. Bu süreçte ben hiçbir sosyal medya mesajını sağlıklı olarak göremedim. Herkes bana inanılmaz bir onur yaşattı. Bilmiyorum, insanların böyle bir şeyi yaşamak için böyle kötü bir şey yaşamaması gerekiyor. Eğer insanlığımıza şifa olacaksa, bence şifa olsun diyelim. Ben Türkiye’nin daha güzel günler görmesi için hep beraber çalışacağımız günleri düşlüyorum. Ben bu topluma kendimi çok borçlu hissediyordum. Ama şu an hissettiğim hepsinden daha öte. O yüzden daha çok çalışacağız, daha çok gayret göstereceğiz. Hepimiz bu ülkeye çok şey borçluyuz. Bir de Volkan Konak’ın mezarına gitmek isterdim. Ama ne yazık ki, ev hapsi olacağı için gidemeyeceğim. Volkan abi çok özel bir değerdi. Onun için de herkesin başı sağ olsun.
Ben Türkiye’nin bu zor günleri herkesin birbirini daha iyi anlayacağı, daha çok konuşacağı, bu sorunları aşacağı günler olarak geçmesini kalpten diliyorum. Ülkenin aşamayacağı sorun yok. Çok zorlu koşullardayız ama şuna inancım tam. Burası çok köklü bir medeniyet. Çok köklü bir geçmişimiz var. İnsanlar birbirini daha çok dinler, daha çok anlarsa, kalpler daha çok açılırsa bu sorunların hepsini bitireceğimize inanıyorum. Ben umutluyum, umutlu olmak istiyorum. Çok uzun yıllardır aile öyküsünde ağır dirençli tansiyon olan, 21 yaşından beri hastane hastane gezen birisiyim. Çalışmak bize şifa veriyordu ve biz de çok çalıştık. Çok ürettik. Üretince kendimizi çok iyi hissettik. Çünkü kendi çocukluğumuza çalışıyor gibi çalıştık.
Ben yoksul bir mahallenin, kentin varoşlarında büyümüş bir evladıyım. Her zaman kendi yoksulluğumu ve erişemediklerime şu an birilerinin erişemediğini bilerek çalıştık. Şu an aramızda olmayan arkadaşlarımızın hepsi böyle çalıştılar. Biz bu ülkeye güzel şeyler kazandırmaya çalışan, bu ülkenin gariban çocuklarıyız. Biz Anadolu çocuklarıyız. Hangi zümreden olursa olsun biliyorum ki, bu yüreği taşıyan başka insanlar da var. Bu çocukların enerjisi bitmeyecek ve Türkiye kendi çocuklarından şifa bulacak. Ben günlerdir bir zorluk yaşıyordum. Mental olarak bir zorluk yaşamıyordum ama fiziksel olarak çok zorluk yaşıyordum.
Bunca insanın desteği karşısında güç buluyorsunuz, ama Silivri’nin koşulları hakikaten zor koşullar. İnsanların her zaman dayanabilecekleri koşullar değil. Günün sonunda benim arka taraftaki havalandırmamda, küçücük bir yer vardı. Sanırım 4 metreye 3 metreydi. Ölçemedim, tam emin değilim. Her taraf beton, ama orada küçücük bir oyuk vardı. Betonun içindeki oyukta toz, toprak birikmişti. O da toprak olmuş. Orada 4 yapraklı bir yonca çıkmıştı. Yaşamın olduğu her yerden bir güzellik fışkırıyor. Yeter ki güzeli, iyiyi görebilelim.”
Mahir Polat, 29 Mart’ta tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan ambulansla Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış, Kardiyoloji Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi’nde müşahede altında tutulan Polat’a anjiyo yapılmıştı. Tedavisi sona eren Polat, 31 Mart’ta taburcu edilmesinin ardından ceza infaz kurumuna gönderilmişti.
Polat, dün sabah saatlerinde sağlık durumunun değerlendirilmesi için cezaevinden İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, burada muayenesi yapıldıktan sonra yeniden cezaevine götürülmüştü.
Adli Tıp 11. İhtisas Kurulu tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda, Polat’ın tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanesine sevk edilerek, 24 saatlik tansiyon holter ve ritim holter testleri, rutin biyokimya, tiroid fonksiyon testleri, hemogram, 24 saatlik idrarda protein değeri ve kreatin klirensini içerir tetkik sonuçları, boyun ve batın ultrasonografi (USG) tetkiki yapılarak sonuçlarının gönderilmesi yönünde görüş bildirilmişti.
Yazıda, kurulda muayenesi yapılan Polat’ın, yeniden muayene işlemi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine gerek olmadığı belirtilmişti.
GÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025MAGAZİN
12 Nisan 2025EKONOMİ
12 Nisan 2025