10 Nisan 2025 Perşembe
Doç.Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU: "Mali disiplin önlemleri ekonomi parametrelerine olumlu yansıyor"
Trakya'da uyuşturucu tacirlerine büyük darbe
120 bin TL'lik telefon nöbeti! Geceden kuyruğa girdiler
AK Parti duyurdu: 3 ilin başkanı değişti
Erdoğan, DEM Parti heyeti görüşmesi yarın
17 saatlik kurultayda Özel'in A Takımı fire vermedi! 'Hayal kırıklığım' dediği isim de listede
Hükümetin “Terörsüz Türkiye” olarak tanımladığı süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dem Parti’nin İmralı heyetiyle yapacağı görüşme merakla bekleniyordu. Kritik görüşmenin tarihi belli oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın saat 13.30’da DEM Parti İmralı heyetini ağırlayacak. Görüşme Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşecek.
DEM Parti heyetinde yer alacak isimler de belli oldu. DEM Parti’den yapılan açıklamada, “Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti yarın saat 13:30’da Cumhurbaşkanlığı Sarayında, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecektir.” denildi.
DEM Parti İmralı heyeti bugüne kadar, iki kez siyasi parti turu yaptı. Heyet, AK Parti ve MHP ile görüşmeler gerçekleştirdi. Heyetin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşme sonrası 4’üncü kez İmralı’ya gitmesi de bekleniyor.
DEM Parti heyetinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından PKK elebaşı Abdullah Öcalan, terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapmıştı. Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı çağrısında, ” Pkk, tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.” denilmişti.
Teori, program, strateji ve taktik olarak örgütün yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kaldığı kaydedilen mesajda, “1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, Pkk’nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla örgüt, ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.” ifadeleri kullanılmıştı.
Öte yandan Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı çağrısında, ” Pkk, tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.” denilmişti.
Teori, program, strateji ve taktik olarak örgütün yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kaldığı kaydedilen mesajda, “1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, Pkk’nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla örgüt, ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.” ifadeleri kullanılmıştı.
İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Saraçhane’deki protestolara katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 5 kişi hakkında, yurt dışına çıkmama ve adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi.
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanması sonrası da devam eden Saraçhane’deki protestolara katıldıkları gerekçesiyle 278 kişi tutuklanmıştı.
İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi, 5’i tutuklu olmak üzere 28 kişi hakkında açılan davayı incelemeye aldı. Mahkeme heyeti, duruşmanın 16 Temmuz’da görülmesine karar verdi.
Mahkeme, tensip incelemesi sırasında Marmara Kapalı Cezaevi ve Üsküdar/Paşakapısı Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan 5 kişinin yurt dışına çıkmamak adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.
Mahkeme, 5 kişi hakkındaki ev hapsi yasağı, 15 kişi hakkındaki yurt dışına çıkış yönündeki adli kontrol tedbirleri de kaldırıldı.
İBB’ye yönelik terör soruşturmasında tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle hakkında ev hapsi kararı verilen Mahir Polat, yaptığı ilk açıklamada “Herkesi çok seviyorum. Bu memleketin vicdanı bitmemiş” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve Resul Emrah Şahan ile Mahir Polat’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Mahir Polat’ın, sağlık durumu nedeniyle, “konutu terk etmemeyi” içeren adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Cezaevi çıkışı açıklama yapan Polat, “Dinlenmem lazım. Çok yorgunum. Herkesi çok seviyorum. Bu memleketin vicdanı bitmemiş. Bu toprakların insanına hem çok güveniyorum hem de çok seviyorum.” dedi.
Evinin önünde kendisini bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mahir Polat şunları söyledi: “Evinin önünde kendisini bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mahir Polat, “Destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Tüm sevdiklerim, tüm dostlarım orada. Bu insanın duygusunun başka bir şekilde sınandığı bir an oluyor. Türk milletinin vicdanla her zorluğun üstesinden geleceğini biliyorum. Bu sadece bir parti, bir zümre, bir siyaset meselesi değil. Bu hakikaten Türkiye’nin vicdanlı insanlarının her zümreden, her partiden, Türkiye’nin daha huzurlu, daha kardeşçe, daha birbirini anlayan ve bunun için çabalayan gençlerinin yan yana geleceği bir Türkiye’nin özlemi. Ben her şeyin daha iyi olacağına gerçekten, kalpten inanıyorum.
Memleketin vicdanına hep inandım. Bu süreçte ben hiçbir sosyal medya mesajını sağlıklı olarak göremedim. Herkes bana inanılmaz bir onur yaşattı. Bilmiyorum, insanların böyle bir şeyi yaşamak için böyle kötü bir şey yaşamaması gerekiyor. Eğer insanlığımıza şifa olacaksa, bence şifa olsun diyelim. Ben Türkiye’nin daha güzel günler görmesi için hep beraber çalışacağımız günleri düşlüyorum. Ben bu topluma kendimi çok borçlu hissediyordum. Ama şu an hissettiğim hepsinden daha öte. O yüzden daha çok çalışacağız, daha çok gayret göstereceğiz. Hepimiz bu ülkeye çok şey borçluyuz. Bir de Volkan Konak’ın mezarına gitmek isterdim. Ama ne yazık ki, ev hapsi olacağı için gidemeyeceğim. Volkan abi çok özel bir değerdi. Onun için de herkesin başı sağ olsun.
Ben Türkiye’nin bu zor günleri herkesin birbirini daha iyi anlayacağı, daha çok konuşacağı, bu sorunları aşacağı günler olarak geçmesini kalpten diliyorum. Ülkenin aşamayacağı sorun yok. Çok zorlu koşullardayız ama şuna inancım tam. Burası çok köklü bir medeniyet. Çok köklü bir geçmişimiz var. İnsanlar birbirini daha çok dinler, daha çok anlarsa, kalpler daha çok açılırsa bu sorunların hepsini bitireceğimize inanıyorum. Ben umutluyum, umutlu olmak istiyorum. Çok uzun yıllardır aile öyküsünde ağır dirençli tansiyon olan, 21 yaşından beri hastane hastane gezen birisiyim. Çalışmak bize şifa veriyordu ve biz de çok çalıştık. Çok ürettik. Üretince kendimizi çok iyi hissettik. Çünkü kendi çocukluğumuza çalışıyor gibi çalıştık.
Ben yoksul bir mahallenin, kentin varoşlarında büyümüş bir evladıyım. Her zaman kendi yoksulluğumu ve erişemediklerime şu an birilerinin erişemediğini bilerek çalıştık. Şu an aramızda olmayan arkadaşlarımızın hepsi böyle çalıştılar. Biz bu ülkeye güzel şeyler kazandırmaya çalışan, bu ülkenin gariban çocuklarıyız. Biz Anadolu çocuklarıyız. Hangi zümreden olursa olsun biliyorum ki, bu yüreği taşıyan başka insanlar da var. Bu çocukların enerjisi bitmeyecek ve Türkiye kendi çocuklarından şifa bulacak. Ben günlerdir bir zorluk yaşıyordum. Mental olarak bir zorluk yaşamıyordum ama fiziksel olarak çok zorluk yaşıyordum.
Bunca insanın desteği karşısında güç buluyorsunuz, ama Silivri’nin koşulları hakikaten zor koşullar. İnsanların her zaman dayanabilecekleri koşullar değil. Günün sonunda benim arka taraftaki havalandırmamda, küçücük bir yer vardı. Sanırım 4 metreye 3 metreydi. Ölçemedim, tam emin değilim. Her taraf beton, ama orada küçücük bir oyuk vardı. Betonun içindeki oyukta toz, toprak birikmişti. O da toprak olmuş. Orada 4 yapraklı bir yonca çıkmıştı. Yaşamın olduğu her yerden bir güzellik fışkırıyor. Yeter ki güzeli, iyiyi görebilelim.”
Mahir Polat, 29 Mart’ta tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan ambulansla Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış, Kardiyoloji Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi’nde müşahede altında tutulan Polat’a anjiyo yapılmıştı. Tedavisi sona eren Polat, 31 Mart’ta taburcu edilmesinin ardından ceza infaz kurumuna gönderilmişti.
Polat, dün sabah saatlerinde sağlık durumunun değerlendirilmesi için cezaevinden İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, burada muayenesi yapıldıktan sonra yeniden cezaevine götürülmüştü.
Adli Tıp 11. İhtisas Kurulu tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda, Polat’ın tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanesine sevk edilerek, 24 saatlik tansiyon holter ve ritim holter testleri, rutin biyokimya, tiroid fonksiyon testleri, hemogram, 24 saatlik idrarda protein değeri ve kreatin klirensini içerir tetkik sonuçları, boyun ve batın ultrasonografi (USG) tetkiki yapılarak sonuçlarının gönderilmesi yönünde görüş bildirilmişti.
Yazıda, kurulda muayenesi yapılan Polat’ın, yeniden muayene işlemi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine gerek olmadığı belirtilmişti.
ABD Başkanı Trump ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye ile çatışma istemediklerini söyleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan skandal bir açıklama geldi.
Netanyahu yaptığı açıklamada, “İsrail, Türkiye ile bir çatışma arayışında değil ancak kendini savunmak için gerektiğinde harekete geçmekten de çekinmeyecek” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Netanyahu Beyaz Saray’da Trump’la yaptığı görüşmenin ardından şunları söylemişti: ” Suriye’nin hiçbir ülke tarafından İsrail’e karşı bir saldırı üssü olarak kullanılmasını istemiyoruz. Türkiye ile herhangi bir çatışmadan kaçınmak istiyoruz. Trump’ın Erdoğan ile arası iyi bize yardım etmesini istiyoruz. Türkiye ile bu çatışmayı nasıl önleyebileceğimizi görüştük. ABD başkanından daha iyi bir orta yol bulucu olamayacağını düşünüyorum.”
ABD Başkanı Donald geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayla tüm dünyayı şaşırttı. Birçok ülkeye yönelik gümrük vergisi tarifelerini artıran Trump, bu kararından hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğini söyledi. Borsaların, küresel piyasaların çökmesini, döviz kurunda ve altında yaşanan sert düşüşleri umursamayan Trump, kendisine misilleme yapan Çin’in gümrük vergisini ise yüzde 125’e kadar çıkardı.
Ticaret savaşını çok sert şekilde yapan Trump son açıklamasıyla bir kez daha herkesi ters köşe yaptı. Trump, insanların korktuğunu belirterek gümrük vergilerini 90 gün askıya aldığını açıkladı. İşte Trump’ın tüm açıklamaları…
Daha önce vergilerden geri adım atmayacaklarını açıklayan Trump kararından vazgeçti. Trump, 90 gün tüm ülkelere yönelik vergileri 90 gün askıya aldı. Başkan Trump, “Tarifelere insanlar korktuğu için ara verdim” ifadelerini kullandı. AB ve Çin ile anlaşmaya varılabileceğini düşündüğünü belirten Trump, “Çin anlaşmak istiyor ama nasıl yapacağını bilmiyor” dedi.
Trump’ın, Çin’in yüzde 84’lük vergi misillemesine karşı yanıtı çabuk oldu. Son yaptığı açıklamayla Çin’e yeni tarifeleri açıklayan Trump, Pekin’e uygulanan gümrük vergisini yüzde 125’e yükseltileceğini ve kararın hemen uygulanacağını duyurdu.
Dünyanın en büyük sözleşmeli çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Company’ye (TSMC) yönelik dikkat çekici açıklamalarda bulunan Trump, fabrika şartı koştu.Cumhuriyetçi Ulusal Kongre Komitesi’nin bir etkinliğinde konuşan Trump, TSMC’nin Amerika’da fabrika kurmaması halinde yüzde 100’e varan vergiyle karşılaşacağını söyledi.
Eski Başkan Biden’ı da eleştiren Trump, TSMC’nin Arizona eyaletinde kurduğu tesis için verilen 6,6 milyar dolarlık hibe desteği kararını yanlış buldu. Trump, “Yarı iletken şirketlerinin paraya ihtiyacı yok. Ben onlara para vermedim. Sadece şunu söyledim: Fabrikanızı burada kurmazsanız, büyük bir vergi ödeyeceksiniz” dedi.
Trump, bugün gerçekleştirdiği enerji kararnameleri imza töreninde yaptığı konuşmada getirdiği vergiler sayesinde günde 2 milyar dolar kazandıklarını açıklarken, “Adeta para yağıyor” dedi.
ABD Başkanı Trump, Washington’da Cumhuriyetçi Parti’nin yemekli toplantısında, ek gümrük vergilerini savunarak, ülkelerin kendisiyle anlaşma yapmak için “poposunu öptüğünü” söyledi. Trump, “Bu ülkeler arıyor, popomu öpüyor (kissing my ass), bir anlaşma yapmak için can atıyorlar. ‘Lütfen, lütfen efendim, bir anlaşma yapmamıza izin verin, her şeyi yaparım, her şeyi yaparım efendim’ diyor” ifadelerini kullandı.
Trump, Çin’in bir ticaret anlaşması yapmak istediğini iddia etti ancak Pekin’in henüz Washington’la temasa geçmediğini söyledi. Truth Social platformundan yaptığı paylaşımda, “Çin de bir anlaşma yapmayı çok istiyor ama bunu nasıl başlatacaklarını bilmiyorlar. Biz onların aramasını bekliyoruz. Bu gerçekleşecek!” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’tan AB ülkelerini hedef alan bir açıklama geldi. Trump, Avrupa birliği ülkelerinin gümrük vergilerinden muaf olması için 350 milyar dolar değerinde Amerikan enerjisi satın almak zorunda olduğunu söyledi.
“Avrupa Birliği ile 350 milyar dolarlık bir açığımız var ve bu hızla ortadan kalkacak” diyen Trump, “Bunun kolayca ve hızla ortadan kalkmasının yollarından biri, enerjimizi bizden satın almaları. Biz bir haftada 350 milyar dolar düşürebiliriz. Onlar da benzer miktarda enerji satın almak ve satın almaya kararlı olmak zorundalar” ifadelerini kullandı.